[TR] Anti-Emperyalist Mücadele Komitesi 9 No.lu Açıklama – 11 Türkiyeli Devrimci için ADALET İSTİYORUZ

Yunanistan’da 2 yıldır iktidarda olan Nea Demokratia hükumeti bir kez daha halk düşmanı ve işbirlikçi niteliğini göstermiştir!

11 Türkiyeli devrimciye verilen hukuksuz 330 yıllık hapis cezaları ve Yunan halkına karşı işlenen suçlar hesapsız kalmayacak! ADALET İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!

2019 yılında iktidarı reformist SYRİZA partisinden alan HALK DÜŞMANI Nea Demokratia (ND) partisi Amerikan emperyalizminin ve işbirlikçilerinin geleneksel olarak en güvendiği, iktidarda olmasını tercih ettiği siyasi güçtür. Çünkü Nea Demokratia 1974 yılındaki kuruluşundan itibaren siyasi olarak sağ bir çizgiyi temsil eden, Amerikan emperyalizminin yardakçılığını yapan ve Yunan halkının sömürülmesini, talan edilmesini ve aynı zamanda oligarşinin asırlar boyunca neredeyse vergi ödemeden asalakça yaşamasını sağlayan bir partidir.

Nea Demokratia’nın Yunan halkına karşı işlediği suçlar ve emperyalizm ile işbirliği bugünde devam ediyor ve gittikçe azgınlaşıyor!

2008 yılında kapitalist dünya ekonomisinde başlayan buhranla beraber emperyalizm Yunanistan gibi yeni sömürge ülkelerde uyguladığı yağma politikalarını daha da sıkılaştırmaya başladı. Yunan halkının ve her şeyden önce Yunan gençliğinin geleceği çalındı (genç işsizlik oranı bugün %37,5!), limanları ve fabrikaları peşkeş çekildi, yoksulluğa mahkum edildi ve sayısız demokratik hak ve özgürlüklerine saldırıldı. Amerikan emperyalizminin emrinde olan Nea Demokratia-Miçotakis hükumeti somut olarak Yunan halkına karşı bu suçları işlemiştir:

– 1974’te askeri cuntanın halk ve en ön safta yer alan gençlik tarafından düşürüldükten sonra getirilen polisin üniversite kampüslerine girme yasağı bir torba yasasıyla birlikte kaldırıldı. Bu yasa değişikliği Yunan halkının direnme ve örgütlenme hakkına ve onurlu mücadele tarihinde kazandığı özgürlüklere ciddi bir saldırı! Askeri cuntanın sonunu getiren direniş Atina’nın Politeknik üniversitesinde 14 Kasım 1974’te başlamıştır ve faşist cunta orada 24 insan katletmiştir. Yani Yunan halkı polisin üniversitelere girme yasağını, polissiz bir üniversite hakkını KANLA, ŞEHİTLER VEREREK KAZANMIŞTIR ve kendine orada daha rahat örgütlenebileceği bir alan yaratmıştır. Miçotakis hükümeti bu saldırılarla asıl olarak halkın örgütlenmesini ve direnmesini önlemek istiyor! Bu doğrultuda Miçotakis hükumeti Atina’nın solcu ve devrimcilerin yoğun olduğu Exerchia mahallesinin sosyal yapısını değiştirmeyi, o mahalleyi bertaraf etmeyi hedefliyor ve buna yönelik yapılan basıklar sürüyor. ANCAK YUNAN HALKI DİRENEREK BEDELLER ÖDEYEREK ALDIĞI BU HAKLARI SAVUNMAYA KARARLI! Polisin üniversitelere girebilmesini sağlayan yasaya karşı yapılan eylemler Korona bahanesiyle yasaklandı ve polisin sert müdahalesiyle dağıtılmaya çalışıldı. YUNAN HALKI ŞEHİTLER VEREREK ALDIĞI HAKLARI ANCAK YENİ BEDELLER ÖDEYEREK SAVUNABİLİR.

– Emperyalizmin işbirlikçisi olarak Miçotakis hükümeti YUNAN İŞÇİ SINIFINA SALDIRIYOR VE SÖMÜRÜYÜ DAHA DA ARTTIRMAYI HEDEFLİYOR. Nea Demokratia hükumetinin meclisten geçirdiği iş yasası en temel işçi haklarına dokunuyor. Bu yasaya göre:

* Günlük çalışma saati 8 saatten 10 saate çıkarıldı!

* Pazar günleri çalışma yasağı kaldırıldı.

* Grev hakkı ve sendikalarda örgütlenme hakkı kısıtlandı.

Bu saldırılara karşı Yunan işçi sınıfı 10 Haziran’da ülke çapında bir genel grev ve kitlesel eylemler düzenledi. Başkent Atina’da ve ülkenin birçok şehrinde sendikaların da çağrılarıyla gerçekleşen eylemlere on binlerce insan “Ellerinizi 8 saatlik iş gününden çekin” sloganıyla katıldı. Emperyalizmin ve oligarşinin Yunan işçi sınıfına bu şekilde cepheden saldırması günümüzde Yunanistan halkının gerçek anlamda Marksist Leninist bir önderliğe, güçlü bir devrimci partiye sahip olmadığını gösteriyor. Türkiyeli Marksist-Leninistler olarak hak ve özgürlüklerimiz için mücadele etmenin, devrim için savaşmanın ancak öylesine bir partiye sahip olduğumuzda mümkün olabileceğini tecrübe ettik.

– Amerikan emperyalizmi de bu gerçeğin farkında. Onun için Marksist Leninist bir partiyi veya örgütü Yunanistan’da da bastırmaya, ideolojik olarak tecrit edip imha etmeye çalışıyorlar. Bunun en son örneği Dimitris Koufodinas ile yaşandı. 17 Kasım (17N) devrimci örgütüne üye olmak ile suçlanan Koufodinas’a 11 müebbet artı 25 yıl gibi adaletsiz bir hapis cezası verildi! Bu şekilde emperyalizm 1975 yılında 17N örgütünün cezalandırdığı CIA’nın Güneydoğu Avrupa sorumlusunun öcünü almaya çalışıyor. Nitekim Aralık 2020’de Koufodinas’ın yasa dışı bir şekilde Domokos hapishanesine kaçırılması ABD konsolosluğunun direk talimatıyla yapıldı. Koufodinas kaçırılmasına, Domokos’da faşistlerle bir arada tutulmasına, ona karşı uygulanan keyfi baskılara ve hak gasplarına karşı açlık grevi düzenledi. Tam 66 gün devam eden direnişiyle Yunanistan’da ve uluslararası alanda birçok dayanışma eylemi örgütledi, Yunan polisinin ise bu eylemlere ağır müdahaleleri oldu. Koufodinas, sağlık durumu ağırlaşınca açlık grevi direnişini sonlandırdı.

Koufodinas bize emperyalizmin tek bir devrimciden, tek bir açlık grevi direnişçisinden dahi nasıl korktuğunu bir kez daha göstermiştir! Koufodinas yaptığı açlık grevi eylemiyle Yunanistan solunu ve halkını harekete geçirirken bu süreç bize bir kez daha MARKSİST-LENİNİST BİR ÖRGÜTÜN YUNANİSTAN HALKININ MÜCADELESİNİN ZAFERE ULAŞMASI İÇİN MUTLAKA YARATILMASI GEREKTİĞİNİ GÖSTERDİ.

– Yunanistan halkının sömürülmesinde emperyalizmin, ABD’nin ve AB’nin işbirlikçiliğini yapan, Yunan halkının ormanları, vatanı yanarken ise seyirci kalan YUNAN OLİGARŞİSİNİN SON GÜNLERDE AHLAKSIZLIĞIN, ŞEREFSİZLİĞİN BATAKLIĞINA BOĞAZINA KADAR NASIL BATTIĞINI GÖRÜYORUZ. Yunan devletinin bir çok alanında TECAVÜZ olayları gün yüzüne çıkıyor. Bunların arasında en çarpıcı olanı şüphesiz direk olarak Nea Demokratia hükumeti tarafından görevine atanan Yunan Ulusal Tiyatrosunun başkanının ÇOCUK TECAVÜZCÜSÜ olması. Yunan oligarşisinin yayın organları bu durumu gizlemeye çalışarak bu BATAKLIĞIN BİR PARÇASI OLDUKLARINI, BUNUN KİŞİSEL BİR SUÇ DEĞİL TÜM YUNAN OLİGARŞİSİNİN İÇİNDE OLDUĞU BİR BATAKLIĞIN OLDUĞUNU görebiliyoruz.

– ÇOCUK TECAVÜZCÜLERİNİ CEZALANDIRMADAN İÇİNDE BARINDIRAN MİÇOTAKİS HÜKÜMETİ AYNI ZAMANDA 11 TÜRKİYELİ DEVRİMCİYE FAŞİZME VE EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELE ETTİKLERİ İÇİN TOPLAM OLARAK 330 YIL HAPİS CEZASI VERDİ!

19 Mart 2020 tarihinde Yunanistan’ın başkenti Atina’da devrimcilerin bulunduğu iki farklı yere Yunan polisi tarafından operasyon düzenlendi. Operasyon esnasında demokratik kurumlar talan edildi ve bununla birlikte yaklaşık 30 kişi işkenceyle gözaltına alındı. Gözaltıların arasından 11 Türkiyeli devrimci tutuklandı.

17 aylık tutsaklığın ardından 2 Temmuz’da başlayan yargılama süreciyle birlikte tutsakların mahkemeleri başladı. Duruşmalar esnasında tutsaklar bir çok hukuksuzluğa maruz kaldılar. Savunma hakları ve avukatlarının savunmaları engellendi. Duruşmalara gidiş-gelişlerde ve duruşma salonunda saldırılara ve işkenceye uğradılar ve bütün bunlar mahkeme heyetinin talimatlarıyla yapıldı. Bu mahkeme heyetinin ise talimatlarını Miçotakisten, AB ve ABD emperyalizminden aldığını biliyoruz! MAHKEMENİN SONUNDA TUTSAKLARIN HER BİRİNE 30 YIL, TOPLAM OLARAK 330 YILLIK HAPİS CEZALARI VERİLDİ!

Bu cezalar faşist AKP iktidarının ve ABD ve AB emperyalizminin isteğiyle verilen cezalardır. Yunanistan yargısının 11 Halk Cepheli ’ye verdiği bu hukuksuz ceza ne ilk ne de son olacaktır. ÇÜNKÜ EMPERYALİZM ASIL OLARAK BU DAVALARLA, BU HUKUKSUZLUKLARLA DEVRİMCİLERİ BİTİRMEK, MARKSİZM-LENİNİZM’İ MAHKUM ETMEK, BİZLERE GÖZ DAĞI VEREREK “DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİNİ” DAYATMAK İSTİYOR! Ancak biz tarihsel ve siyasal haklılığımızın ve misyonumuzun farkındayız. ÖZGÜR TUTSAKLARIMIZ EMPERYALİZMİN ONLARI YARGILADIĞI MAHKEME SALONLARINDA İŞTE BU GERÇEKLERİ ORTAYA SEREREK TÜM İŞKENCELERE VE ANTİDEMOKRATİK ENGELLEMELERE RAĞMEN EMPERYALİZMİ VE İŞBİRLİKÇİLERİNİ YARGILAMIŞTIR, ONLARI ÇARESİZ BIRAKMIŞTIR!

Çünkü emperyalizm işte o asıl hedefine ulaşamamıştır, devrimciliği ve Marksizm-Leninizm’i mahkum etmeyi BAŞARAMAMIŞTIR! BURJUVA İDEOLOJİSİ MAHKEME SALONUNDAKİ BU MÜCADELEDEN BİR KEZ DAHA AĞIR BİR HEZİMETLE AYRILMIŞTIR!

Evet, bugün mahkeme salonları da yasalar da kanunlar da sizin, emperyalistlerindir. Bizleri 30’er değil, 150 yıllık hapis cezalarına da çarptırabilirsiniz hatta bizi öldürebilirsiniz, bu imkanlarınız var ve zaten yapıyorsunuz. AMA BİZİ ASLA BİTİREMİYECEKSİNİZ ÇÜNKÜ BİZ HALKIZ, HAKLIYIZ VE KAZANACAĞIZ! BİZ NE HAPİS CEZALARIYLA NEDE KATLİAMLARLA TÜKENİRİZ!

MİÇOTAKİS HÜKUMETİ TÜRKİYELİ DEVRİMCİLERE, HALK CEPHELİLERE KARŞI İŞLEDİĞİ BU SON SUÇLA DA BİRLİKTE AMERİKAN EMPERYALİZMİNİN YARDAKÇISI, HALK DÜŞMANI BİR İKTİDAR OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR! YUNAN HALKINA VE DÜNYA HALKLARINA KARŞI İŞLEDİĞİNİZ SUÇLARIN HESABINI BİR BİR VERECEKSİNİZ!

KAHROLSUN ABD EMPERYALİZMİNİN EMRİNDE OLAN İŞBİRLİKÇİ VE HALK DÜŞMANI NEA DEMOKRATİA-MİÇOTAKİS HÜKUMETİ!

KAHROLSUN İŞBİRLİKÇİ YUNAN OLİGARŞİSİ!

KAHROLSUN DÜNYA HALKLARININ BAŞ DÜŞMANI ABD EMPERYALİZMİ!

YAŞASIN TÜRKİYE VE YUNANİSTAN HALKLARININ KARDEŞLİĞİ!

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK VE SOSYALİST BİR TÜRKİYE VE YUNANİSTAN İÇİN VERDİĞİMİZ ORTAK MÜCADELE!

ALMANYA ANTİ-EMPERYALİST MÜCADELE KOMİTESİ (AEMK)